Kategori: İbrahim Yerlikaya

Ehli Sünnet 11. Makale

Elli birincisi; Allah Teâlâ’nın “Rabbin(in emri) geldiği zaman…” ve “Onlar Allah’ın (bulutların gölgelerinin) arasından çıkıp gelmesini mi bekliyorlar?” sözleri gibi müteşâbih ayetlere; nüzul ve yed gibi müteşâbih hadislere, tefsir etmeden, inkâr etmeden; Nebî’den nakledilen hadislerde geçtiği gibi iman etmektir. . Biz böyle itikat ederiz. Allah “aʿlâ (en yüce)” olarak vasfedilir, “esfel (en aşağı)” olarak değil.…
Devamı

Ehli Sünnet 10. Makale

Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla…Otuz birincisi; Evliyanın kerametinin hak olduğunu bilmek ve bunu inkâr etmemektir. Biz böyle itikat ederiz. Bunu inkâr eden kişi Muʿtezilî ve Neccârî’dir. Otuz ikincisi, Allah Teâlâ’nın gazap ettiğini ve rıza gösterdiğini bilmek, bütün sıfatlarıyla O’na iman edip, bunu da hak olarak görmektir. Biz böyle itikat ederiz. Otuz üçüncüsü: Hiçbir mahlûkatın…
Devamı

Ehli Sünnet 9. Makale

Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla… Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Benim ümmetim dalâlet üzerine birleşmez.” Ve yine Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Her bid’at dalâlettir. Her dalâlette olan kimse ise cehennemliktir.” İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan şöyle dediği rivayet olunur: “Ehl-i sünnet ve’l-cemâʿat mezhebi, dört kişiyi (yani Hz. Ebu Bekir ve…
Devamı

Şefaat

Şefaat selefi ekolünün ve diğer ekollerin içinde ifrata ve tefrite düşmüş olanlarının en çok hücum ettiği bir konu olması itibarı ile bu bahis önemlidir. Biz ehlisünnetin düşüncesini ifade edip şirk olarak gören zümrelerin dinlenmemesi ve tartışılmaması konusunda kesin hüküm sahibiyiz. Siz okuyucularımıza da bu tavsiyede bulunarak Ehlisünnetin görüşü budur böyle itikad ederiz diyerek tartışmak isteyenlerden…
Devamı

Amel Defteri Hesap ve Mizan

Âhiret hayatıyla ilgili hesap ve mizanın ve kullara amel defterlerinin okunmasının hak olduğunu belirtmektedir. Allah’ın kullarını pek hızlı bir şekilde hesaba çekeceğini, dünya hayatında bir başkasının hakkına girerek ondan helallik almadan âhirete ulaşan kimselerin sevaplarından alınarak hakkına girdiği kimselere verilecektir. Bizim itikadımız böyledir. Aksini düşünen hatalı akaidlerde vardır. “Kitâbu’l-aʿmâl” veyahut “suhûfu’l-aʿmâl” olarak da bilinen amel…
Devamı

Kıyamet alametleri (Mehdi, Ye’cûc-Me’cûc, Deccâl ve Dâbbetü’l-Arz)

Kıyamet alametleri olarak hadislerde varid olan Deccâl, mehdi, Ye’cûc-Me’cûc ve Dâbbetü’l-Arz gibi hususlara inanmayı da Ehl-i Sünnet’in inançları arasında vardır. Biz böyle itikad ederiz. HARİCİLERİN ’in, Ali b. Ebî Tâlib ’in kıyamet öncesi ehl-i beytiyle birlikte yeryüzüne döneceğini iddia ettiğini ve bu görüş BATILDIR. Terim anlamıyla “müminleri hak yoldan saptırmaya çalışacağı düşünülen ve kıyamet alâmetlerinden…
Devamı

LEVHİ MAHFUZ KADER LEVHASI

Hanefiyye-Mâtürîdiyye’nin sahip olduğu görüş olup kâinatta meydana gelecek olan bütün vakaların ve kulların gelecekteki bütün davranışlarının levh-i mahfûza yazılıdır.. Ebû Hanife Allah’ın dilemesi, kazası, takdiri ve ilminin levh-i mahfuzdaki yazısı olmaksızın, dünyada ve âhirette hiçbir şey gerçekleşmeyeceğini belirtmiştir. Burada vurgulanan husus, bilgilerin levh-i mahfûza yazılmasının kula herhangi bir mecburiyet veya zorunluluk getirmediğidir Böyle itikad ederiz.…
Devamı

Kur’ân’ın Mahlûk(yaratılmış) Olup Olmadığı

Mâtürîdî ve Eşʿârî âlimlerinin büyük çoğunluğu Kur’ân’ın manası Allah’ın zâtı ile kaimdir. Kur’ân’ın lafızlarından soyutlanmış aslı ise ezelidir ve mahlûk değildir. Allah’ın zatı ile kaim olan sıfatlarının mahlûkatın sıfatlarına benzetilmesi imkânsızdır. Manası itibariyle Kur’ân’ın mahlûk olduğunu söylemek küfürdür. Fakat bunu manayı insanların idrak alanına indiren Kur’ân lafızları mahlûktur. Çünkü bunlar ardışık ve sebeplere bağlı olan…
Devamı

Fiilî Sıfatlar/Hâlık ve Râzık Sıfatlarının Ezeliliği

Allah’ın Hâlık YARATAN ve Râzık RIZK veren sıfatları ezelden beri vardır. Bizim itikadımız böyledir. O her türlü eksiklikten münezzehtir. Kısacası Allah yaratmadan önce de hâlık, rızık vermeden önce de râzıktır. Allah İRADE sıfatıyla dilemekte, KUDRET sıfatıyla yapabilme gücüne sahip olmakta, TEKVİN sıfatıyla da yaratmaktadır.  Allah mahlûkatı yaratıncaya kadar hâlık değildi, onlara rızık verinceye dek de…
Devamı

İMAN NEDİR

Cebrâil’in “İman nedir?” sorusuna Hz. Peygamber’in verdiği cevap Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, öldükten sonra dirilmeye, kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna, cennet ve cehennemin hak olduğuna ve Allah’ın Kur’ân’da emrettiği hususların tamamına kalp ile inanmak ve bunları dil ile ikrar etmektir. İmanı sadece ikrar olarak tanımlayan KERRÂMİYYE hatalı görüştür. İmanın sadece kalp ile…
Devamı