Kategori: Felsefe

Ehli Sünnet 11. Makale

Elli birincisi; Allah Teâlâ’nın “Rabbin(in emri) geldiği zaman…” ve “Onlar Allah’ın (bulutların gölgelerinin) arasından çıkıp gelmesini mi bekliyorlar?” sözleri gibi müteşâbih ayetlere; nüzul ve yed gibi müteşâbih hadislere, tefsir etmeden, inkâr etmeden; Nebî’den nakledilen hadislerde geçtiği gibi iman etmektir. . Biz böyle itikat ederiz. Allah “aʿlâ (en yüce)” olarak vasfedilir, “esfel (en aşağı)” olarak değil.…
Devamı

Şefaat

Şefaat selefi ekolünün ve diğer ekollerin içinde ifrata ve tefrite düşmüş olanlarının en çok hücum ettiği bir konu olması itibarı ile bu bahis önemlidir. Biz ehlisünnetin düşüncesini ifade edip şirk olarak gören zümrelerin dinlenmemesi ve tartışılmaması konusunda kesin hüküm sahibiyiz. Siz okuyucularımıza da bu tavsiyede bulunarak Ehlisünnetin görüşü budur böyle itikad ederiz diyerek tartışmak isteyenlerden…
Devamı

Amel Defteri Hesap ve Mizan

Âhiret hayatıyla ilgili hesap ve mizanın ve kullara amel defterlerinin okunmasının hak olduğunu belirtmektedir. Allah’ın kullarını pek hızlı bir şekilde hesaba çekeceğini, dünya hayatında bir başkasının hakkına girerek ondan helallik almadan âhirete ulaşan kimselerin sevaplarından alınarak hakkına girdiği kimselere verilecektir. Bizim itikadımız böyledir. Aksini düşünen hatalı akaidlerde vardır. “Kitâbu’l-aʿmâl” veyahut “suhûfu’l-aʿmâl” olarak da bilinen amel…
Devamı

Kıyamet alametleri (Mehdi, Ye’cûc-Me’cûc, Deccâl ve Dâbbetü’l-Arz)

Kıyamet alametleri olarak hadislerde varid olan Deccâl, mehdi, Ye’cûc-Me’cûc ve Dâbbetü’l-Arz gibi hususlara inanmayı da Ehl-i Sünnet’in inançları arasında vardır. Biz böyle itikad ederiz. HARİCİLERİN ’in, Ali b. Ebî Tâlib ’in kıyamet öncesi ehl-i beytiyle birlikte yeryüzüne döneceğini iddia ettiğini ve bu görüş BATILDIR. Terim anlamıyla “müminleri hak yoldan saptırmaya çalışacağı düşünülen ve kıyamet alâmetlerinden…
Devamı

LEVHİ MAHFUZ KADER LEVHASI

Hanefiyye-Mâtürîdiyye’nin sahip olduğu görüş olup kâinatta meydana gelecek olan bütün vakaların ve kulların gelecekteki bütün davranışlarının levh-i mahfûza yazılıdır.. Ebû Hanife Allah’ın dilemesi, kazası, takdiri ve ilminin levh-i mahfuzdaki yazısı olmaksızın, dünyada ve âhirette hiçbir şey gerçekleşmeyeceğini belirtmiştir. Burada vurgulanan husus, bilgilerin levh-i mahfûza yazılmasının kula herhangi bir mecburiyet veya zorunluluk getirmediğidir Böyle itikad ederiz.…
Devamı

Kur’ân’ın Mahlûk(yaratılmış) Olup Olmadığı

Mâtürîdî ve Eşʿârî âlimlerinin büyük çoğunluğu Kur’ân’ın manası Allah’ın zâtı ile kaimdir. Kur’ân’ın lafızlarından soyutlanmış aslı ise ezelidir ve mahlûk değildir. Allah’ın zatı ile kaim olan sıfatlarının mahlûkatın sıfatlarına benzetilmesi imkânsızdır. Manası itibariyle Kur’ân’ın mahlûk olduğunu söylemek küfürdür. Fakat bunu manayı insanların idrak alanına indiren Kur’ân lafızları mahlûktur. Çünkü bunlar ardışık ve sebeplere bağlı olan…
Devamı

Hûvel Bâkî

Insan faniden fenaya hüvel baki nidası ile bir fatihayla hayata başlar bir fatiha ile hayatını noktalar. Insan ba nın altındaki nokta olduğunu unutma İrfan ve aşk ocağında benliğini yokluk kıvılcımı ile tutuştur enaniyetin rahmani neşenin dumanına boğulsun. Sonra irfan ateşiniz harlansın o zaman gönül kandili çerağınız tutuşsun hakkın ateşi şule versin pervanelere Yesevi erenlerinin asasınin…
Devamı

Üns ve Ünsiyet

İstilahi bir literatür olarak üns ve ünsiyet ülfet etmek ısınmak nazlanmak samimi olmak cana yakın olmak birinin yanında çekingen ve resmi olmamak sevenin sevgilisi ile hemdem olması  korkmadan ona yaklaşması ve dilediğini çekinmeden söylemesi sohbetinden zevk alması gibi pek çok manayı ihtiva etmektedir. Enis ünsiyet kelimesinden türetilmiştir. Dost sevgili nazlı sevimli anlamından iştikak ile kula…
Devamı

Tespitler

Dünya ahiretin mezrasıdır koca kainat ve alemler bir yönüyle belki daha fazla yönleriyle ınsana mürebbilik yapar insan karakterindeki zaafa uğramış yönlerinin esiri olmuş ise kendinden insan olma erdeminden gelen bilgelik ve irfani bır bakış açısına sahip olamayacaktır. Saf damıtılmış maddi ve manevi bilgiler insanlığın erdem  medeniyetine eriştiği dönemlerde bir meşale olduğu gibi her mahfıl ve…
Devamı

Sufi tıbbında zihin ve nefs bütünlüğünün sağlanması nasıl olmalıdır? Neler gerekir?

Sufi tıbbında zihin ve nefs bütünlüğünün sağlanması için çeşitli yöntemler önerilmektedir. Bu yöntemlerin bazıları şunlardır: Zikir: Zikir, Allah’ın isimlerini veya özel duaları tekrarlayarak yapılan bir uygulamadır. Bu uygulama, zihnin sakinleştirilmesine ve kalbin temizlenmesine yardımcı olur. Meditasyon: Meditasyon, zihnin sakinleştirilmesi ve derin bir dinginlik haline ulaşması amacıyla yapılan bir uygulamadır. Bu uygulama, düzenli olarak yapılırsa zihni…
Devamı