Hûvel Bâkî
Insan faniden fenaya hüvel baki nidası ile bir fatihayla hayata başlar bir fatiha ile hayatını noktalar.
Insan ba nın altındaki nokta olduğunu unutma
İrfan ve aşk ocağında benliğini yokluk kıvılcımı ile tutuştur enaniyetin rahmani neşenin dumanına boğulsun. Sonra irfan ateşiniz harlansın o zaman gönül kandili çerağınız tutuşsun hakkın ateşi şule versin pervanelere
Yesevi erenlerinin asasınin düştüğü yerde iman ummanları çağlasın ocak tütsün hızır misali Hayy esması tecelli etsin yedi düvel yedi iklim yedi etvar her bir nefsin merhalesi bostani cinan kılınsın seyrü sefer menzilleri donansin dervişlerin allah zikri vaveylaları gulguleleri arşi kuşatsın birer misbahi resul misali arz ve arş ta kandil hükmünü alsın her bir irfan yolcusu bu nur halelerinden çerağlarını uyandirsin ağyar ve biganeler ahrar kılınsın dervişler devranda kol kola can cana zikrin zevki ile sekr düşüp mahvı yaşasın mevlevi canlari kainatin mahlukatin şevkinin cezbenin coşkunluğu ile döne döne huzura varsın daim allah hay allah kayyum allah sedaları zikri herre dem tutsun dervişler meydanı kuşad kılsın habibu huda ashabı güzin haydari kerrar sancağı açsın çekilsin o şahi merdanin kılıcı dervişin nefs ejdarhasını asayi musa kılsın sıddıki ekber terennüm etsin sadakte rabbi sadakte habibi Ömer cevlan etsin meydane şeytan kaçacak delik arasın osman efendimiz hoş seda ile kuran kıraat etsin .
Bilal sala ezanla nattı şerifle bizleri ferahlatsin,
Hamza gelsin nefs aslanı yerle bir etsin cennetin efendileri çeşmi aynımız hasan gelsin dervişlere deva icin zehir versin nefs çekilsin şehidi kerbela gelsin dervişlere desin can ve kan baş vermeden kimse aşıklıktan söz etmesin
Fatıma validemiz gelsin yoluna can verdigi evlatlarini verdigi güzellerle dua niyazla nevbet ve haliller bendirle canları agah eylesin tecelli etsin hak her bir lisan desin hak hak
Aşıklara kurulsun dari mansur cumle mahlukat lisanı hal ile desin enel hak
Fenadan bekaya yolculuk elhak hüvel HAK
Muhabbet münasebetin meyvesidir
Kimi nimete ererde hakka şükretmez
Halka teşekkürü hakka teşekkür bilmez
Derviş ise dervişi bilir çiğnetmez
Her ne kadar eşikte olsa altındır bilinmez
Pir kapısında kamili eşik olanlar
Pirin elin tutup gönül gözü ile görenler
Ali babında mühür görüp sülük sürenler
Erin Himmetini buğdaya çiğnetmez
Sanma aşıkı zahid batın gözüm açıldı
Er olan Hiçbir namahreme sırrı elletmez
Devlete erdi isen buldun pirinin kapısında
Hızıra nail olsan Şeyhinle buldun onu anda
Her bir kadir olan ecsamda canda kanda
Abdülkadir gibi sultan da erin varında
Geda olup Şavki de mürvete geldin
Zuhuru Varidat
İbrahim YERLİKAYA (Şavki)