Kategori: Tarikat

Ehli Sünnet 11. Makale

Elli birincisi; Allah Teâlâ’nın “Rabbin(in emri) geldiği zaman…” ve “Onlar Allah’ın (bulutların gölgelerinin) arasından çıkıp gelmesini mi bekliyorlar?” sözleri gibi müteşâbih ayetlere; nüzul ve yed gibi müteşâbih hadislere, tefsir etmeden, inkâr etmeden; Nebî’den nakledilen hadislerde geçtiği gibi iman etmektir. . Biz böyle itikat ederiz. Allah “aʿlâ (en yüce)” olarak vasfedilir, “esfel (en aşağı)” olarak değil.…
Devamı

Ehli Sünnet 10. Makale

Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla…Otuz birincisi; Evliyanın kerametinin hak olduğunu bilmek ve bunu inkâr etmemektir. Biz böyle itikat ederiz. Bunu inkâr eden kişi Muʿtezilî ve Neccârî’dir. Otuz ikincisi, Allah Teâlâ’nın gazap ettiğini ve rıza gösterdiğini bilmek, bütün sıfatlarıyla O’na iman edip, bunu da hak olarak görmektir. Biz böyle itikat ederiz. Otuz üçüncüsü: Hiçbir mahlûkatın…
Devamı

LEVHİ MAHFUZ KADER LEVHASI

Hanefiyye-Mâtürîdiyye’nin sahip olduğu görüş olup kâinatta meydana gelecek olan bütün vakaların ve kulların gelecekteki bütün davranışlarının levh-i mahfûza yazılıdır.. Ebû Hanife Allah’ın dilemesi, kazası, takdiri ve ilminin levh-i mahfuzdaki yazısı olmaksızın, dünyada ve âhirette hiçbir şey gerçekleşmeyeceğini belirtmiştir. Burada vurgulanan husus, bilgilerin levh-i mahfûza yazılmasının kula herhangi bir mecburiyet veya zorunluluk getirmediğidir Böyle itikad ederiz.…
Devamı

Kur’ân’ın Mahlûk(yaratılmış) Olup Olmadığı

Mâtürîdî ve Eşʿârî âlimlerinin büyük çoğunluğu Kur’ân’ın manası Allah’ın zâtı ile kaimdir. Kur’ân’ın lafızlarından soyutlanmış aslı ise ezelidir ve mahlûk değildir. Allah’ın zatı ile kaim olan sıfatlarının mahlûkatın sıfatlarına benzetilmesi imkânsızdır. Manası itibariyle Kur’ân’ın mahlûk olduğunu söylemek küfürdür. Fakat bunu manayı insanların idrak alanına indiren Kur’ân lafızları mahlûktur. Çünkü bunlar ardışık ve sebeplere bağlı olan…
Devamı

Fiilî Sıfatlar/Hâlık ve Râzık Sıfatlarının Ezeliliği

Allah’ın Hâlık YARATAN ve Râzık RIZK veren sıfatları ezelden beri vardır. Bizim itikadımız böyledir. O her türlü eksiklikten münezzehtir. Kısacası Allah yaratmadan önce de hâlık, rızık vermeden önce de râzıktır. Allah İRADE sıfatıyla dilemekte, KUDRET sıfatıyla yapabilme gücüne sahip olmakta, TEKVİN sıfatıyla da yaratmaktadır.  Allah mahlûkatı yaratıncaya kadar hâlık değildi, onlara rızık verinceye dek de…
Devamı

BİR MÜSLÜMANIN EHL-İ SÜNNET OLUP OLMADIĞININ ÖLÇÜLERİ NELERDİR? – ​BİR İNSANIN EHL-İ SÜNNETTEN AYRILDIĞINI NASIL ANLARIZ?

Ehl-i Sünnet, “Hz. Peygamber (asm) ile ashabın dinin temel konularında takip ettikleri yolu benimseyenler” anlamında bir tabirdir.Ehl-i Bid’at ise, “Asr-ı saâdet’ten sonra ortaya çıkmış, şer‘î bir delile dayanmayan bazı inanç ve davranışları benimseyen gruplar” anlamında bir deyimdir.Ehl-i bid‘atın temel özelliklerini dört noktada özetlemek mümkündür. Ehl-i Sünnet’in temel görüşleri ve bir kimsenin ehl-i bi’dat olmadığının göstergeleri…
Devamı

Hu Dost

Hu Dost; Bu yazıyı yaklaşık otuz yıl önce bir musevi kağıt tüccarının yazıhanesinde gördüğümde çakıldım kaldım, işyerinin sahibi Levi’ye gerçekten inanıyor musunuz böyle olduğuna diye sordum. -Maalesef Ahmet beyim, hep iyilik etmişim cezası arkasından gelmiştir. -Altında Hz. Ali yazıyor -Ben öyle gördüm yazıyı, burası ticarethane neticede, manası prensiplerimize uygun Oradan ayrıldığımda aklım hala karışıktı “HİÇBİR…
Devamı

İLMİN İZZETİ İZZETSİZİN İLMİ

Şu çivisi çıkmış dünyada ilmin izzeti ve şerefi ile yücelmesi gereken insan, Ademin alim olduğunu bilmez mi ? Şeytanda alim idi her ikisi arasındaki mukayesede adem ve şeytan dilemmasında, birinin iyilik ve affa diğerinin ise tarda uğradığını bilmeyen yoktur. Bilinsin ki Adem ve iblisin farkının idrakine varamayanlar övülen ve yerilen alimlerinde mukayesesini yapamayacak kadar akıl…
Devamı

MUAZ BİN CEBEL ( R.A.)

Ashâb-ı kiramın büyüklerinden, helâl ve haram ilmini en iyi bilenlerden. Adı, Muaz bin Cebel bin Amr bin Evs bin Âbid bin Adiy bin Ka’b el-Ensârî’dir. Künyesi Ebû Abdullah’dır. Milâdî 605 senesinde Medine’de doğdu. Hicretin 18. (m. 640) yılında Kudüs ile Remle arasındaki Amvas köyünde vefât etti. İkinci Akabe bîatinde, kendi canlarını ve mallarını korudukları gibi…
Devamı

Risale-i Üftade Hazretleri – Hali Tarikatten

Risale i üftade hazretleri hali tarikattan Nefsin istiğfarı, Nefsin ıslah edilmesi derece derecedir , ilk önce kötü ahlakı ,çirkin ahlakı terk etmek ve bu çirkin ahlaktan meydana gelen kazanılan günahlara tövbe etmektir, hem çirkin ahlaka hem de ondan hasıl olan günahtan istiğfar, yani estağfirullah derken bunları düşünüp bir dahi yapmayı terk etmek kendi aslından bu…
Devamı