Uzun Uzadıya

Uzun Uzadıya

Hayatın hengamesinde pek çok şey ıskalanır ve pek çok şey ıskartaya çıkar. Azizim efendim.

Hayatımız bir dere gibi geçer gider

Dereler çaylara çaylar nehirlere nehirlerde denize dökülür.

Bir yağmur damlasının yolculuğu gibidir. İnsanın yolculuğu da

Düşünmek gerekir. Ana rahmine düşen bir toprağa düşen tohum vakti gelince doğar büyür gelişir ölür. İnsan varlığı ki Hakkın nefesini toprağa üfürmesi ile can bulmuştur. Bulmuştur da bitmiş midir herşey cancağızım

Ondan gelen onu unutmuştur.

Hep demez mi güzel kuran ölüler ardından söylenir de sadece ölüm zamanı mı söylenir ondan geldik ona gideceğiz lafzı.

Hiç unutmadığın AŞIN, İŞİN, eşin parandan da mı kıymetsiz, ve önemsizdir. Seni halk eden. Ertelenen uzatılan terk edilen bir uzaklıkta seni terk etmeyeni unutmak nasıl bir çelişkidir ki

İnsan şüphesiz ki unutur.

Vakitlerini hak ile doldura hak

Onunla dolmayan her bir şey ona ait olan kalb onunla hemdem olmayınca oraya ondan başka herşey misafir oluyor ya da ev sahibi Allah bedenine kendi için bir hane yapıyor ona ondan başka herşey misafir oluyor kendi yapmış çatmış ev sahibi o ama sen hep başka ev sahipleri var gibi onlara veriyor hakkı sanki oranın sahibi değilde kiracı gibi muamele ediyorsun. Ne garip bir durum amma her gelip geçenin girdiği han değil ki bu gönül.

Saray gibi yapılan bir Gönüle sahibinin yani sultanın gelip kurulması gerekirken orada ki tahta başkalarını oturtmak sultanı rahatsız etmez mi

Bir sultanın tahta ihtiyacı yoktur. Saraya ihtiyacı yoktur amma

Sultan demişse yere göğe sığamadım müminin kalbine sığdım

Kalbimizi saray kılanı

Virane kılmak onsuz bırakmak

O kalbe sığmaz o anlayışa o akıla sığmaz.

Oraya Hiçbir şeye sığmayan

Bize bir edep ve tevazu öğretmek

İçin kalbe sığdım demiş

Mesele kaplar değil azizim

Kalplerdir.

Gel Hiçbir şeyin sığmadığı

Bir yere onun nasıl sığdığını bir tefekkür ette bu karındaşına söyle

Sen bu kadar yüce bir Gönülde sultan konaklatacağına eşkiya çerçöp sığdırıp orada saray bekçiliği yaparsın bir anlat hele

Kendine varlık verme Derviş.!!!

Kendinde varlık gören emanete ihanet etmiştir.

Arifin sırrından haberdar olamayan

Nerede kaldı halıkından haberdar ola

Derviş….!

Mümkün devam ettikçe insan imkan olanlarla kayıtlıdır. Mutlak olan hakikat hak ise imkanda savrulan

Nasıl hakkı bilsin Derviş….!!!

Zıtların birliğini bilmeyen noksanları kaldırmayanın Rabbini bilmesi

gariptir. Derviş…!!!

Sevilenin neşesi olmazsa olmaya yol bulamazsın Derviş…!!!

Seven daima Sevileni görmeye

Taliptir Derviş….O halde neyi seviyorsan daima onu görürsün.

İbrahim YERLİKAYA (Şavki)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir