Şuyuhun Şeyhlik Enaniyeti

Şuyuhun Şeyhlik Enaniyeti

Tasavvufta mürşid olmak ayrı mürşidi kamil olmak ayrı değerlendirilmelidir.

Hatmi meratip tamamlayan, yani iŕşad olma ve irşad etme yolculuğunda yoldaki yürüyüşünü tamamlayıp hakka vasıl olan her bir hak dostu vardığı menzilde Allaha, visale ulaşmamıştır.

Visal, Allah’a kavuşma onlara mümkün kılınmaz her an bir şan ve şende olan Allah azze ve celle İçin bilinen bir oluş söz konusu değildir.O zan ve zanların ötesinde bütün oluşların dışında Zatı uluhiyeti kavranamayan rabbi tealadır. Sadece kalbi ruhi ve bütün bilinen soyut manevi duygulari itminana erdiren her bir insan letaiflerinin her birisinden ilahi tecellileri ayrı ayrı temaşa eder .Allahın ezel ve ebedteki mutlak hükmünde evvel ve ahir denilen esmaları ile hicbir şekilde zatı uluhiyetinde şerik kabul etmez. Ehad ve samed olan Allah tahditi mümkün olmayan bir şekilde hadis yani sonradan olma, her bir eşyayı gerek canlı gerek cansız her bir mahlukatı ihata etmiştir.

Evet irşade etkin ve yetkin olan her bir kamilde bu mananın idraki ile mahviyet vardır. Tezellül ittika tevazu hilm gibi bütün üstün vasıf ve meziyetlerin en büyük yok edicisi insanı helake götüren en büyük düşman ve kötü vasıf ise riya ve sumdur. Kendine hürmet gösterilmesi için kendi zatını nazara veren her bir kişi kamil olma iddiasındadır Kamil olduğunun zannındadır.

Halkın hizmet ve irşadına talip olan kâmil, can ve baş kaygısından vaz geçer kendisinin aranmasını sorulmasını arzulamaz o ihvanına bir peygamberin ümmetine olan şefkati ile yaklaşır. Hz habibi resulü kibriya her gün mutad olarak hastası olan var mı ziyaret edelim. Cenaze ve teşyisi olan var mı teşyi edelim bir sıkıntısı olan var mı giderelim diyerek ne kadar ümmetinin üzerine titrediği vakidir. O ümmetine haris aynı zamanda aziz rauf ve rahimdir, günümüzün şuyuhları ise kendi iç dünyalarına dönmüş kendi alemlerinde ve dünyalarında babil kulelerinde oturuyorlar. Kendi zatı alileri mürid ihvan dost ahbab yaren muhib muhibbanın hatırlarını sormayıp onlarla ilgilenmiyorlar, sonra da kalkmış ihvan dost muhibban olanların zatı alilerini sormalarını bekliyorlar bu ne perhiz bu ne lahana turşusu kim kime mürid kime mürşid kim kime tabi kim kime metbu kim kime örnek olacak da irşad olacak mürid mi mürşid mi kendisi himmete muhtaç dede nerde kaldı gayrıye himmet ede.

Aynı zaviyeden hareketle kendileri gibi irşada mezun olanlarla veyahut insanlara faydalı olmaya çalışan her bir ferde yardımcı olmayıp onlarla sık sık görüşmüyorlar. Veyl olsun onların şeyhlik enaniyetlerine derdi varlık iddiası olanın yok olma, toprak olma gibi bir mevzusu olamaz her türlü varlığın gölgesini taşıyan hiçlik sultanı olmaya yola çıkmış ey şuyuh hiç ve yok olmanın sultanlığı olur.

Başına toprak saçılsın anan baban sana ağlasın

Yokluk bahrinde kendi vücudu ve benliğini ifna etmeyenin hali tavusa benzer hakkın güzelliğini kendinden sanır.

Ya ali seni aramayanları sen ara seni sormayanları sen sor müşkülde olana yardım et

Ya ali vefa imandandır vefası olmayanın imanı olmaz kimseyi incitme kimseyi kırma

Ya ali Allah de sonra dosdoğru ol kibirden sakın Allah kibirlileri sevmez

intiha yı Akl ı ma ta hayret est

Ez küca bala zi hayret gayret est

Bizim aklımızın neticesi hayrete kadardır,  hayrete dahi gayretle erilir hayret şüphesiz ki gayretten mertebe olarak yüksekte ve yücededir. Bil ki gayretsiz ilm himmet ve hayret elde edilmez

Sunuhat Abdülkadir Belhi

Döner devran eder cümle mahlukatın

Sayısı yok tecelliyatın

Hiçten vara kün ile mahviyatın 

Yoktan var olmaya bak ey şavki

Şavki

İbrahim YERLİKAYA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir