Sarsılan Kavuşma

Sarsılan Kavuşma

Bir yanardağı patlar içimde lavları sıcak mı sıcak….

karanlıklarda çığlıklarım duyulmaz, ben ötelere vurgunum, zıpkın yemiş gibi yüreğim derinlerden inci çıkartan avcıydım.

Vurgunlar çarptı beni…. vuslat sevdasına kaç yıl eksiltti ?

koca çınarlar gibi seneler……Doldukça doldu sinelerim, 

ciğerlerim parçalandı. Ben hep aradım bazen kenan ilinde yusuf misali…….

Zindanlar bitirdi, yüreğim; taş duvarlara haykırdı,adını Hallaç gibi tepeden tırnağa sen olmak uğruna mevlana gibi aşka boyandım mezhepsizce……

Aşklarına dalmak uğruna cemaline vurgun kâh garlarda, bir sen bir ben vardım birde sevgili dost….

Perçeminin yansımasına canlar acıştı….

Ezeldeki güzelliğine baka kaldım; ayinelerden tecelli ettin mecnunu vurdun leylayla…..meydan boş kalmadı. Hiç

sana aşıklar şikayet etti……kendilerini…. sitemlerini sundular…Kan verdiler uğruna diyetsiz ey sevgili…..!

Bu figanlar arşının eteğinde ulaşsa sana samimiyetle…..

Yürekten aynalar parçalansa sen tecelli etsen………..

Bu divanelik, hun olmuş yakmış yüreğimi imbik, imbik ,öbek, öbek Sen demekte kararsız aşıklar gibi

Vehimler sarmış ey sevgili nur çerağından ver ebedi soluklanalım.

Asude karar bulsun bu demler yakaralım ……….

Şen ve şanlar sende bütün varlar sende yokluk bize takdir.

Elestte, can pazarında vefa ırmağına salınmış ademle havvalarız …..

Şeytana inat seninle varız.

Senin inkarın bile varlığına delil, var olan ancak inkar edilir.

Bu kainat bir nokta ise onda, bunda, bende

herşey sadece bir nükte….. iflah olmaz figan ne ? ahuzar ne ?

yüreğimin şikayetidir, sana ney misali….

firaklar, gurbetler,hasretler hep visale

Sensizce senle olmak nasıl bir muamma nasıl bir bilmece

Bu ne yakınlık ki bize bunca uzak…..

Buzunun ateşlerinde yanmışım, cehennemde nedir ki ?

bir lisan tutturmuşum ki sorma……

Kuş dillerim bile meram anlatmaz sana Süleyman olmuşum……

Zıtlıklar bu kadar mı ahenklidir, zıtlar hep senle kaimdir.Bu arayış ne zamana kadar ?

Ey yar…! aramakla mümkün değil bulmak

haydi….! kılavuz düş önüme buldur da

O ZAMAN KAVUŞMAYA BAK

Ulu dedi ki 

Dönen, yoldan döner, gayeye eren dönmez asla!

“Şehvetin semeresi helaktır. Hevanın semeresi pişmanlıktır.

Büyüklenmenin semeresi adavettir. Hırsın semeresi de yitirmektir.”

İbrahim YERLİKAYA (Şavki)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir