DİDİŞ VE ŞEK REYB TUZAĞI
Kendinle didişip durman nereye kadar bir miktar gönlün aydınlanıp yolun aydınlanınca şek sopasını atarsın kalbin meyl eder teslimiyetle Himmetsizlik arasında
Gider gelir sonra şek sopasını
Tekrar eline alırsın ne o takdire rıza göstermek konusundaki büyük lafların nasibinin ezelden takdir edildiğini unutup boyayı mı boyacıyı mı beğenmedin yoksa vereni mi verileni mi bakırı altın suyuna batırsan da süslesende ariflerin mihengine vurdun mu boyası dökülür ne zamana kadar gönül katırını boyayıp küheylan diye yutturmaya çalışırsın ey ikiyüzlü mürai Hakkın sebeblerine takılıp akıl bukağın ne zamana kadar hakiki sebebi yaratanı sana unutturacak sende bu aymazlığında Hamuşluğunda mahmur kalacaksın
Ey gönül kabesinde kendi kıblesini şaşırmış şaşkın sen bir avsın avcıya yakalanmış pençesinde kıvranırsın
Allah bir bedende iki kalp yaratmadı kalb iki olmadığı gibi bir kalbde iki sevgi bulunmaz arifleri sevdiğini söylersin de onların yanında hakkın her hikmetine isyan edersin. Ariflere yoldaşım haldaşım dersin de hala katır tabiatlı eşek tabiatlı deve tabiatlılar gibi davranırsın. Koyun gibi teslimiyetin yok koçunu kurban etmek için daha ne kadar BEKLEYECEK
Candan geçip cânânına varacaksın
Ey uslanmaz aklın yularını şek karanlığına veren….
Çölde yolunu kaybetmiş biçare
Gönlünün düştüğü şekke anahtarı
Yularını eline teslim etmeyip ondan kaçtığın kervanbaşı olana sor devenin yularını ona ver ona katıl
Güzel aşık cevrimizi
Çekemezsin demedim mi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedi mi
Bu bir demdir gelir geçer
Bilemezsin demedim mi
Allah her an bir şan ve şendedir
Hiç bir tecellinin tekrarı yoktur.
Tekrarı olmayan bir şen’in içinde
Nasıl halin ve hallerin aynı kaldığı söylenebilir halini kalbini değişime hazırla talep et ki ve sırrın sırrı gönlünün derununa ki itaatsizlikten teslimiyet sizlikten vesvese ve teşvikten geç bu vehm kuyularından çıkmak için uzatılan ipi tut…..
Gönülden kabul etmediğinden de himmet bekleme Erenler himmeti ödünç vermezler verdimi de almazlar himmetin ali değil teslimiyet ve inkiyadın yok o zaman
Kafanı daha çok taşlara vurup nâlân olacaksın Allah dilediğine verir dilediğinden çekip alır
Kendi mülkün de yegane tasarruf eden odur sen daha oyalan
Güneşimiz de güneşinde guruba yakınlaştı birazdan gece olur
Sende ve nefsinde karanlığa gömülürsün Ey gönül miracını yapamayan gönül miracı karanlıklardan aydınlığa kendi karanlığından aydınlığa gece yolculuğudur mukaddes kılınan
Ve cihetinin bereketlendiği o yere miraç için davet edilip burağa bindirilenler varır şek bineğine Burak gibi bir burhan verilmezse
Semalara yol bulamazsın
Yusufun kokusunu alan yakuba bunak demeye devam edenler asla iflah olmazlar her ne kadar yakubun madde gözleri yoksa da mana gözleri görür…. O gül yüzlü gül kokulu Yusufun kokusunu öteden alır. Fehm et….
Sen uslanmayacak ve Allahın haşyetinden derin ürperip tövbe etmeyip Allaha dönmeyecekmisin
Ebûl şekler şekilden şekile girer ve şek daim suret dizer…..
Senin kumaşındır dilediğine satabilirsin ama bil ki hint kumaşı değilsin……
Ortalıktan toz Duman kalkınca ata mı bindin eşeğe mi bindin müşahede edersin
İbrahim YERLİLKAYA