Ahit Ve Akit

Ahit Ve Akit

Zifiri karanlıklarda bir de körseniz ne göreceğinizi düşünebilirsiniz? Bilinmeyenler…. zaman denen göreceli ve afaki buudlarla şekilenen bir mevhum mudur ki; kader bilmecesi cüz-i iradenin külli iradeye tabiyeti nasıl iliştirilmiş….

Zamanla beslenen ve büyüyen, olgunlaşan, çileyle yoğrulan insan tasarrufunun sınırının ne olduğunu idrak eder ki ?

Her şeye güç yetireceğini düşünür .Beyhude devinimlerdir, akıntıya kürek çekmek, vebal denen ağır yük, insanların ümüğünü neden sıkmaz? Neden kaygı duyulmaz. Ümmeti Muhammed-i mağdur etmenin, sıkıntılara gark etmenin kaç insanın vebalini yüklenme olduğu düşünülmez mi..? Vurdumduymazlık ve aymazlık bir müddet sonra kayıtsızlığı, ardından da gayya kuyularının tünellerini açar. Cehennemi boyutlarda zindanlarda yusuflaşmak olur mu..? hiç masum ve mazlumların ağır yükleri ve ahları binlerce ocağa incir ağacı diker de birileri bundan meyve mi..? devşireceğini sanır. Ticaret hayatında ki yanlışlar, kaç tane Ümmet-i Muhammedin ya da kaç insanın canını yakar buna adliyeler. Mapushaneler şahittir. Delil isteyene bunu gösteririz, ahit ve akitleri yerine getirmemek akabinde bedduaları sonra belaları davet eder hayatlarımıza… Sakın ha sakın akitlerinizi ve ahitlerinizi yerine getirmemezlik yapmayın ve yerine getiremeyeceğiniz sözleri vermeyin. Ticaret hayatınız da bütün hayatınızda Kurani düsturları terk etmeyin. “Festakiym Kema Umirte” ayeti Allah Resulünü yaşlandırmışsa vay halimize….! Müslümanca yaşamak ve insanca yaşamak, doğru olmak en büyük erdemdir. Ey benim dostlarım, ahiret ve dünya umurunun güzelliği doğrulukla,  bütün söz ve ahitleri hakkıyla yerine getirmekle olur. Eğer hayatımızda bu yoksa orada bir fitne bir fesad ve binlerce vaveyla olur.

SELAM VE DUA İLE

İbrahim YERLİKAYA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir