Bir Ulu’nun Yolculuk Üzerine Notları-I

(Dünya ve Ahiret)
Değerli canlar bir salik için en önemli şey maddi ve manevi dünya ve ahiret saadeti için say ve gayret etmektir. Evvelen bu şartlar için de öncelikle sıhhatli bir beden ve ruh gerekir. Günümüz modern çağında bireyleri ve aileleri bütün değerlerinden uzaklaştıran dünya hayatının içinde ahiret dengesini kuracak manevi değerlerin toplumsal mana da ve aile anlamında yaşanması ve yaşatılması asıl gayedir.
Maalesef son 200 yıldır insanlık aleminin genelde topyekün insani erdem ve değerlerden fersah fersah uzaklaştığını hep beraber görmekteyiz. Konumuzda neden niçinlerinden daha ziyade sosyolojisini tahlil etmek değil. Bir girizgâhtı sadece.
Bulunduğumuz asırda İNSANLIK dünya ve ahiret arasında sıkışmıştır.
Bu sıkışlığın içinde dünya hayatının baş döndürücü şekilde manevi ekseninden kayarak maddenin önüne manayı katarak manayı, kendi hayatından çıkarmıştır.
Ve şu dünya hayatına ve dünyaya musahhar olan insan maddenin tahakkümünde dünyaya hükmedeceğine dünyaya ve zevklerine ve egosuna esir bir vaziyette paramparça olmuştur.
Mananın hayattan çıkması ve ilahi bağı sağlayan değerlerin, eşrefi mahluk olan insanda yitirilmesi insanı, hayvandan daha aşağı hissiyatları ve zevklerini önceleyen bir canavar hükmüne getirmiştir.
Bundan çıkış yolu arayan insanoğlu ise, kendinde bu dengeyi kurmuş, Kendisi gibi insan olan, kendi cinsinden kadın olsun erkek olsun bir rol model arar.
Çünkü iman fıtri bir ihtiyaç olduğu için içindeki yardımcı kuvvetleri olan Allah’ın insana hayrı ve güzeli tavsiye edecek onu Hakka yöneltecek Allah’ın melekleri vardır.
İslam akaidine göre Allah pek çok vazifeli melek yaratmıştır ki
İnsan oğlu bir hata bir günah işlediğinde onun nedametini getirsin de pişman olsun diye insan oğlunun kalbine meleki hayırlı ilhamatını Allah’ın izniyle bırakır. Allah kulunu yaratıp öylece salıvermiş değildir. Haşa bahis uzundur ama
Bununla iktifa EDELİM canlar bu sohbetimizin ilk bahsi olsun
İnşaallah
İbrahim YERLİKAYA