Tasavvuf Üzerine Ehlullah ın Düşlettirdikleri Üzerine 1
Kişiye yol aldıracak hareket ise işleyeceği salih amel ve ehlullah tarafından telkin edilen evrad û ezkardır.
Modern insanın anlam arayışı, post-modern sürecin tüm değer yargılarını ezip geçercesine insanı hiçleştirdiği ve mana cihetiyle modernizmden daha derin ve sarsıcı buhran gölgesinde devam etmektedir. Sanılanın aksine böylesi süreçler eşyanın ve hadiselerin hakikatini arayan insanları inanç ve değerler uzaklaştırmanın ötesinde yeni arayışlarına sürüklemektedir.
21. yüzyılda yeni dini hareketlerin yaygınlaşması, Uzakdoğu ve Hint felsefelerinin, meditasyonlarının popülerlik kazanmasındaki ana saik çevremizde ve hayatının olağan akışında anlamlandıramadığımız lakin anlamını aradığımızın bir sancıdır.
Moderniteyi geleneğin biricik hasmı belleyip kadimden geleneğe varlığımızın mana müktesebatına dair modernizm lejyonerliğine soyunan entelijansiya ile toplumun bilhassa İslam medeniyetinin kavi geleneğini yıktığını düşünedursun; şüphesiz ki din de koruyucusu da bizatihi Allah’tır. O’nun varlığı dışında tüm var olma iddiaları izafidir.
Yol Nedir? Yolculuk Nereyedir? Yoldaş Kimdir?
Tasavvufa dair günümüzdeki en önemli sorunlar nelerdir diye sorulursa tek nefeste birkaç ana başlık sayılabilir. Bunlardan birisi, tasavvufu salt ve karmaşık metafizik nazari tartışmaların içinde asli hüviyetinden uzaklarda aramaktır. Bir diğer sorunumuz tasavvufun malumatfuruş anlayış çerçevesinde mugalatadır. Oysa tasavvuf “Ve Allah Teâlâ sana kitabı ve hikmeti indirdi ve sana bilir olmadığın şeyleri öğretti. Ve Allah Teâlâ’nın fazlı senin üzerine pek büyük olmuştur.” Hitâb-ı İlâhisi mucibince hükm-ü Hakîmi ve Resullah’ın Sünnetini hayatının merkezinde bir istinat merkezi alarak kâmil bir insan olma yolculuğudur. Kişinin yolcu kabul edilebilmesi ve yol kat edebilmesi için hareket etmesi kaçınılmazdır.
Kişiye yol aldıracak hareket
Kişiye yol aldıracak hareket işleyeceği salih amel ve Ehlullahın Sünnetten kaynakla telkin ettirdiği evrad û ezkardır. Yolculuk bezm-i elestte muhatap alınarak ikrar verdiğimiz Hayy’dan Hû’ya vasıl olmaktır. Usulün esasa mukaddem olduğu bilincindeki yolcuya Ehlullah kelâm-ı kibarına istinatla usulsüz vusul olamayacağını belirtmiştir. Kişinin mana seyrindeki bu yolculuğuna ehlullah refik olur. Önünde rehber, yanında yoldaş, imtihanın yükünü, yolun kaderini ve gönlün kederini paylaşan kimsedir demişler vesselam…
M. Alper ERTAŞ