Derviş Ve Pamuk İpliği

Derviş Ve Pamuk İpliği

Bir yola bende olan, tasavvuftan nasibi olanlar, nasiblenenlerin vartaları çok olur. Bir mürşide bende olmak ile iş bitmez. Farz ibadetlere dikkat nafilelerde gayret sünnetle amel yanında bilgi irfan ve kültürünü arttırmak için okumanın yanında mürşidine kalben ne kadar sadık olduğu ve bağlandığı da çok önemlidir. Mürşide bağlanmak ve tasavvuf derslerini devam ettirmek Şeyhine muhabbetsiz olmamıştır.

Mürşitler alelade üstünkörü görüşülecek kimseler değillerdir. Edebi, adabı, muhabbeti, kültürü, sevgisi, saygısı, sözünün tutulması ve tavsiyelerini can baş etmek gerektir. Şaşırtıcı olan şey, bir kişinin şeyhinin yanında uzun süre beraberlik yaşamasına rağmen, onun kalbini kazanamamasıdır. Aslında, bu durum zihnin içinde şeyhin yeri, usulleri ve adabıyla ilgilidir. Maalesef dervişler de şeyhlerinin gösterdikleri tevazuyu, samimiyeti, Mahviyeti yanlış anlar olmuşlar. Sadece resim ve rusumdan ibaret değildir tasavvuf;

zarafet, bilgi, irfan, İçeriden aşkla kaynama, bunu, haline kaline, kalbine aks ettirme işidir.

İçten olma, zikir ve fikirle de uğraşsa yola sadakat gösterip samimi olmaktır. Muhabbet duymak muhabbet beslemektir.

Şeyhi ile nefes alıp onunla hemdem olabilme işidir. Veysel Karani gibi

Uhudda dişi kırılan peygamberin acaba hangi dişi kırıldı diye nefsin çürümüş, kokuşmuş dişlerini, kırmaktır tasavvuf Veysel Karaniye karşı peygamberin “Yemen tarafından rahmanın nefeslerini duyuyorum, soluyor ferahlanıyorum” demektir tasavvuf. Hırkasını en kıymetlilerle sahibine tevdi etmektir tasavvuf.  Tabiinin en hayırlısı olup ümmete şefaatini isteyip secdeye Peygamber gibi kapanıp af niyazıdır tasavvuf, sağda solda aramayıp kendi içinde kendini bulman için kendini heder etmektir tasavvuf, sana gelen nimetin büyüğünün, himmeti, duası

Ümmeti, diyenin kabul nişanesidir tasavvuf. Ali ile safta savaşıp Vilayet, velayet, kerâmeti alaşağı edip,ruhu sultan etmektir tasavvuf; veli nimeti olan şeyhini bilmek anlamak gayret etmektir tasavvuf, vermek verdikçe yaşamak.

Abı hayata erme gayreti, ölmeden evvel bulma gayretidir tasavvuf,

Ayık olup gafleti aramak, gaflete dalmamaktır tasavvuf,

Yad etmek, yad ettikçe sevgiliye yar olmak, yolda şeyhinin ayak izlerine basmaktır tasavvuf.

Anlayana cancağızım

Mürşide hak diyen kişi mürşidi hak bilmek gerek

Evliyâya uyan kişi gayrısın yok bilmek gerek

Cândan gör pîrinin yüzün ayırma izinden izin

Mürşid-i kâmilin sözün atılmış ok bilmek gerek

Döndür yüzün Hakk’dan yana mürşidin gör önden sona

Her ne gelse şeyhden sana az ise çok bilmek gerek

Söz bilir haber anlayan anlamaz durup tınlayan

Evliyâ nutkun dinleyen karnını tok bilmek gerek

Ezel Hakk’da iken cânın var idi ‘ahd ü peymânın

İstersen Seyfî îmânın hak u hukûk bilmek gerek

Seyyid Nizâmoğlu Seyyid Seyfullah (K.S.)

İbrahim YERLİKAY (Şavki)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir