Tevhidin Aslı Ve İtikadın İnşa Edileceği Esaslar
Tevhid etmenin aslı nedir? İtikadın inşa edileceği esaslar nelerdir?
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ بِسْــــــمِ ﷲِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ العَالَمِينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ ﺁلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِينْ
Kişinin imanının sahih olması için şöyle demesi vaciptir : “Allah Teâlâ’ya, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, öldükten sonra dirilmeye, kadere, hayrın ve şerrin Allah Teâlâ tarafından olduğuna inandım. Hesap, Mîzan, Cennet ve Cehennem bunların hepsi Haktır.”
Tevhidin Esasları
Tevhidin esasları, yani bu eser tevhidin hakikatinin beyanı hakkındadır. Buradaki tevhid kelimesi yaygın anlamı olan şirke mukabil olarak getirilmemiş, bilakis şirk ve küfrün mukabili olarak getirilmiştir. Diğer bir anlamla terki durumunda küfür veya şirkten biri gerçekleşir. Ehli Sünnet kelamcılarına göre kişide itikad olarak bulunması gereken tevhid üç kısımdır:
1-) Tevhidü’z Zât,
2-) Tevhidü’s Sıfât,
3-) Tevhidü’l Ef’âl
Yani kişinin Allah’ın zâtı gibi hiçbir zât olmadığına, hiçbir şeyin sıfatlarının Allah’ın sıfatları gibi olmadığına ve her şeyi yaratanın sadece Allah olduğuna dolayısıyla da Allah’ın fiillerine hiçbir şeyin fiillerinin ortak yada benzer olmadığına itikat etmesi vaciptir.
Kul için sadece kesb vardır. Kesb, kulun fiilini hayır veya şer bir fiile sevk etmesidir. Bu sevk ile fiilin olacağının garantisi yoktur. Zira Allah dilerse yaratır dilerse de yaratmaz. Daha sonra bu mesele daha detaylı ele alınacaktır.
Tevhid ve bu kökten gelen vahdet iki manada kullanılır.
1-) Bölünmeyi kabul etmeyen ki buna basit denir.
2-) Bir şeyin benzerinin ve ortağının olmaması. Allah Teâlâ hazretleri her iki manada da tektir. Zira Allah Teâla cüz lerden oluşmuş, belli miktarı olan bir mürekkeb olmadığı gibi, Allah Teâlâya hiçbir yönden hiçbir benzer ve ortakta yoktur. Allah şöyle buyurmuştur.
(فَاطِرُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِؕ جَعَلَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجاً وَمِنَ الْاَنْعَامِ اَزْوَاجاًۚ يَذْرَؤُ۬كُمْ فٖيهِؕ لَيْسَ كَمِثْلِهٖ شَيْءٌۚ وَهُوَ السَّمٖيعُ الْبَصٖيرُ)
Gökleri ve yeri yaratan O’dur. Size kendinizden eşler, hayvanlardan da çiftler yarattı. Bu şekilde çoğalmanızı sağlamaktadır. O’na benzer hiçbir şey yoktur. O her şeyi işitir, her şeyi görür.-
Tevhid lugatta bir şeyin tek olmasıyla hükmetmek ve bir şeyin tek olduğunu bilmektir. Dini anlam itibari ile, Zât-ı İlâhiyye’yi akıllara,vehimlere ve hayallere gelen her şeyden başka olarak kabullenmektir. Allahın tek olmasının manası zatının bölünebilir olduğunu reddetmek, zat ve sıfatlarda ortak benzeri nefyetmektir.
Üzerine sahih itikadın ifadesindeki itikâd kelimesi şüphe gerektirmeyecek şekilde bir şey hakkında hükmetmek manasındaki ilim-bilmek ve şüpheyi gerektirebilecek şekilde bir şey hakkında hükmetmek manasındaki meşhur itikat manalarını kapsar. Bazılarına göre itikâd zannı da kapsar. Zira aksine ihtimalin akla gelmediği zannı galip, imanda muteberdir. Avamın çoğunun itikadı bu türdendir.
“Yakîn iman, delillerini bilerek kabullenmektir” görüşünden yola çıkarak avamın çoğunun imanının zannı galip üzere olduğu söylenmiştir. Burada önemli bir husus vardır : delilleri bilmek ile kastedilen kêlam ilminde geçen bir çok ilim sahibinin dahi anlamakta zorluk çektiği çetrefilli delillerle itikâdi meseleleri bilmek değildir. Sahih olan görüş budur. Bilakis yerlerin, göklerin, güneşin, yıldızların kendi ve diğer canlıların bedenlerine bakarak ve daha nice olağanüstü şeylerde tefekkür ederek Allah’ın büyüklüğü kudreti ve ortağı olmaması gibi temel meselelere inanmasıdır kastedilen.-
İkrarın imandan bir rükün olduğuna delalet etmek için “şöyle demesi” ifadesi kullanıldı, “şöyle iman etmesi” demedi. Zira imanda asıl olan ikrar ve zikredilen altı şeye imandır.
Hz. Muhammed SAV. şöyle buyurdu.
“İman, Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe , kaderin; hayır ve şerrin Allah tarafından yaratılmış olduğuna inanmasıdır.
(Buhari, İman, 36; Müslim, İman , 8)
Ahmed V. Demir