Fütûvet Fedaileri

Fütûvet Fedaileri

Gaflet öyle bir zehirdir ki en elzem şeyi bile unutturur, kendi derdinin tasasına düşmüş her bir şahıs başkasının kendi üzerindeki haklarını bile payu mal eder. Önce ben diye hareket ederek hayatının merkezine kendi nefsaniyetini yerleştirir, başkasının hakkı olanı bile kendi hakki imiş gibi görmesi en hafif ifadesi ile deniyettir, adiliktir. Kendi nefsinden feragat edip ümmetin dertleri için koşuşturan, onlara göz aydınlığı olan fütüvvetin şahikalarında dolaşan isimsiz neferler, bir başka ifade ile ehli gayb ve rical pek çok insanları irşad ederler. Kendi nefislerine dahi paye vermeyen bu hakikat ummanları firaset ve basiretleri, futuhatları, manâları ve zuhuratları ile evtad, nükeba, nüceba, abdal, aşikan ve muhiplerin, şeyhlerin göz aydınlığıdır. Nefesi, rahmanın kutsiyeti ile ihata olmuş bu nişansız güruh sırrı Aliye sahiptirler bütün kutup ve büyüklerin himmetine nail olan bu yiğitler cenk meydanında kıvılcımlar çıkaran küheylanlardır.

İnayet ve himaye lütuf ve rahmet sebebi tevessül ve istimdat ve sığınılacak garlardır.

Evet bu yiğitler Hz Alinin habibi icin onun yatağına yatan canını hice sayan ilahi tecellilerin zuhura geldiği gönül erleridir.

Ne mutlu böyle erlerle yola çıkanlara..

Kesile siva hablün min veridden

Nişan kalmaya bende ferdden 

Esfel ile  illiyinde Arife namzetten

Bir nefes hu kalır bizden geriye

Bakiyesi nefsin kalmaya erde

Can kuşu çırpınır mülkü tende

Ben deyip varlığa kul olan sende

Bir nefes hu kalır bizden geriye

Devleti cahı mülkün sanma

Sen o nefsin cilvesine kanma

Gayrı nefsini ben diye anma

Bir nefes hu kalır bizden geriye

Virdi ezkardan garaz zattır

Erenlerin eteği devleti bahttır

Hattı siva la nefste budakdır

Bir nefes hu kalır bizden geriye

Şavki geç gayrıden hak  şehrine

Kemal ile  mehiri cemali cennete

Var o sultanın kapısına eşiğine

Bir nefes hu kalır bizden geriye

İbrahim YERLİKAYA (ŞAVKİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir